BU DOLAR NASIL DÜŞER?

15 gün önceki yazımda doların 3.30 seviyesini geçmesini beklemediğimi yazmıştım. Ancak bu zaman zarfında hem uluslararası arenada hem de yurtiçinde öyle gelişmeler oldu ki TCMB faiz kararı bile uzun soluklu bir etki yaratmadı. Kasımda  Trump’ın sınıra duvar çekeceğim dediği Meksika’nın pesosu %9.60 değer kaybederken TL’de 11.42 lik değer kaybı görüyoruz.

Dolardan bize ne diyenleriniz varsa (bazı yazarlar gibi) onlara birkaç rakamla bu artışın ekonomi üzerine etkisini BBC Türkçe verileriyle açıklamak isterim.  Yılbaşından bu yana TL’deki değer kaybı yüzde 19’a ulaştı. BBC Türkçe’nin hesaplamalarına göre, Eylül 2016 itibarıyla Türkiye’nin yurtdışı varlıkları 221,3 milyar dolar seviyesindeydi. Yurtdışı yükümlülükler ise 610,9 milyar dolardı. Bu tablo Eylül sonu itibarıyla Türkiye’nin uluslararası yatırım pozisyonunda 389,6 milyar dolar açık verdiğine işaret ediyor. Eğer Dolar/TL yılbaşındaki 2,9214 seviyelerini koruyor olsaydı, uluslararası yatırım pozisyonu açığı 1 trilyon 138 milyar TL tutarında olacaktı. Ancak bugün gelinen 3,47 üzerindeki kur seviyesiyle yatırım pozisyonu açığı da 1 trilyon 354 milyar TL’ye yükselmiş durumda. Yani yılbaşından bu yana Türkiye’nin uluslararası yatırım pozisyonundaki kur farkı zararı 216 milyar TL oldu.

Dolarda gevşeme olmazsa milli gelir düşmeye başlayacak. Bankalar likidite derdine düşecekler ve yurtdışına yönelecekler. Yüksek maliyetli krediler tüketiciye yüksek kredi faizi olarak geri dönecek. Bundan etkilenen sanayi istihdam azaltacak işsizlik artacak. Artan işsizlik sonrası Merkez bankası rakamlarına göre 441 milyar lirayı geçen hanehalkı borcunun ödenmesinde sıkıntılar olacak ve bu sarmal büyüyerek gidecek.

Peki bu dolar nasıl düşer?

Doları etkileyen yurt dışı gelişmelerden ziyade yurt içinde tansiyonun düşürülmesi gerekiyor. Bunun için önce toplumsal ve siyasal uzlaşma sağlamak gereklidir. Ekonomik kurumlar üzerindeki baskının kalkması ve piyasaya gerekli hamlelerin yapılabilmesi sağlanmalıdır. Sert demeçlerden, tehditlerden, toplumu ve uluslararası topluluğu rahatsız edici eylem ve söylemlerden vazgeçmek, siyaseti hızla normale döndürmek gerekiyor. Avrupa’ya rest çekmek ihracatının % 67 sini buraya yapan sanayiciye vurulan bir darbedir. Bu kadar dış finansmana bağımlı bir ekonomi dış dünyayla kavga ederek bir yere varamaz. Ekonomi yönetiminde eylem ve söylem birliği olmalı. Mesela bir taraftan endişelenecek bir şey yok deyip diğer taraftan kamu kurum ve kuruluşlarına sözleşmeleri TL ile yapma zorunluluğu getirir, TMSF alacaklarını ve ödemelerini TL ile yapacak olursanız inandırıcılığınızı kaybedersiniz.

TCMB’ nin dövize karşı elindeki tek silahı olan faiz konusunu tekrar gündeme getireceğini dolarda bir süre daha gevşeme olmazsa bir ara toplantı ile faizde sert bir artış yapabileceğini bekliyorum. BIST 100 endeksinde 75000 altında kapanıştan sonra desteklerimiz 74000 ve 72500 olurken 75000 ve 78000 direnç noktalarımız olacak.

Bol kazançlı bir hafta dilerim.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.