BAŞLAMAK BAŞARMANIN YARISIDIR

Sevgili Dostlar, daha önce umutlar tükense bile ümidin doğuşunu kendimce ve bilgimce ifade etmeye gayret ettim.

Çoğumuz farklı yollarda ama aynı duyguların sonunda birleşiyoruz. 

Duygu, his ve an her zaman insanı yanılttığı gibi sonuca da götürebilir. Hata ve yanılma payımızı ne kadar aza indirgersek o kadar az zararla sıyrılırız.

Kendimizi asla hafife almayalım, çünkü bizim ne kadar değerli olduğumuzu kainatın varlığı zaten bize söylüyor.

Tıp, Fen, Bilim, teknoloji vs. tüm keşif bekleyen icatlar ve icat edilmiş tüm keşifler neden diye hiç düşündünüz mü?

Elbette düşünmüşsünüzdür. Tüm bunlar insan için yani bizler için keşfedildi. İnsanın emrinde olmayan tek bir şey bile yoktur.

Şu an bu yazıyı okumanıza yardım eden telefonunuz yada bilgisayarınıza dikkatlice bakın!

Yüzlerce küçücük parçalardan oluşup bir bütün olan teknolojinin aklın idrak edemeyeceği ama kolaylıkla keşfedip emrimize sunulması sizce bir tesadüf mü? yoksa tevafuk mu?

Bu sadece aklıma gelen ilk şeydi siz etrafınıza baktığınızda daha geniş bir yelpazeyle görebilirsiniz. Aslında mesele tam olarak bu da değil.

Mesele bir şeyi istemektir..! İstemek, arzulamak veya başlamak gibi bir alışkanlığımız olmalı değil mi?

İsteyerek başladığımız bir şeyi arzuladığımızda mutlaka BAŞARIYI elde edebileceğimize inanıyorum. 

Hayat zaman kavramına bakıldığında uzun ama Dünyanın doğumu ve dönümüne bakıldığında çok kısadır. 

Bu hayatı nerede yaşayacağımıza elbette biz karar veremiyoruz ama nasıl yaşayacağımıza kesinlikle bizler karar veriyoruz. 

Ne kadar yaşadığımızın hiç bir önemi yok ve ne kadar yaşayacağımızı da bizler bilemeyiz ama önemli olan yaşadığımız sürece insanlara ne kadar faydalı olduğumuzdur.

başlarken dediğim farklı yolların sonunda aynı duyguların ortasında birleşiyoruz ve bunun aslında ne kadar çok ortak yönümüzün olduğunu bize hatırlatması çok büyük ama henüz isminin konulmadığı bir teknolojinin var olduğunu ortaya koyuyor. Bu teknolojinin de mucidi, diğer tüm bilim dallarında keşfedilmiş icatların mucidi gibi Yüceler yücesi olan Allahtır.

Bir şeyler kaybedebiliriz veya çok şey kazanabiliriz. Ne kayıp bize utanç vermeli ne kazançlar bizi şımartmalı, nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimiz konusunda fikir sahibi olmamız ve bu terbiye ile yaşadığımız sürece aslında hiç bir şeyi kaybetmediğimizi anlamamız çokta zor olmuyor.

 Her zaman yeniden başlamak için bir sebebimiz olmalı. Kör kuyulara düşmemiz bizim kaderimiz olamaz olmamalı çünkü kader zulmün asistanı değildir. Kader acısıyla hüznüyle mutluluk ve neşesiyle adil bir Hakimin sisteminde işleyen yazgıdır. Bu yüzden iradesi kendide olan tek canlı bizleriz. yani insanlardır.

İrade bizdeyse karar da bizde olmalı değil mi? 

O yüzden düştüğümüzde kalkmalıyız. Kaybettiğimiz de tekrar bulmalıyız. 

Bunu başarmak için önce başlamak gerek çünkü BAŞLAMAK BAŞARMANIN YARISIDIR.

Ön yargılarımızdan ve güvensizliğimizden kurtulmalıyız düşüncelerimizi ve fikirlerimizi değiştirmeliyiz hatta nefret ettiklerimizi yargılamalıyız belkide nefret duygusunun bizleri yanılttığını ve tüm kötü hislerin ondan çıktığını idrak edip davranış şekillerimiz değişebilir ya da yumuşar.

Bir his bir arzu ya da bir hayal bizim başlamamıza yeter. İnanın bana başaramamak bile kaybetmekten iyidir.

En güzel yaşantı en adil ve haysiyetli duygulara sahip olanların yaşantısıdır. Vesselam..

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
GAMZE
GAMZE - 7 yıl Önce

çünkü kader zulmün asistanı değildir. Kader acısıyla hüznüyle mutluluk ve neşesiyle adil bir Hakimin sisteminde işleyen yazgıdır.

harika bir yorum daha önce böyle bir tarz okumadım. yüreğinize sağlık.