Bağımlılık deyince ilk akla gelenler ve çareleri;
Sigara ( 171 Sigara bırakma hattı)
Alkol ve Uyuşturucu (Amatem)
Kahve (Kafeinsiz kahve ya da bitki çayı tercih edin)
Çikolata (İnsülin seviyenizi kontrol ettirin, meyve tüketin)
İnternet (Bağlanma sürenizi sınırlandırın. Sosyal etkileşime girin)
Ayrıca akla gelen diğer bağımlı olduklarımız ve çareleri;
Petrol ( tasarruf, yerli sondaj)
Elektrik (tasarruf, HES, Nükleer enerji, Sürdürülebilir enerji kaynakları)
Kömür (Fosil yakıtlar arasında en kirletici olanlarından, hiç tüketmeyin)
Doğalgaz (tasarruf, yerel sondaj)
Bir de Teknoloji ! (AR-GE)
Evet teknoloji, bizim bağımlı olduğumuz en önemli unsurların başında geliyor maalesef. Basından gururla takip ettiğimiz bilim adamlarımızın başarısı gerçek yaşamda ne kadar uygulanıyor ve ne kadar gerçekçi. Tekstil sektörünün temel unsuru dokuma, fakat tezgahlarımızın tamamı yurt dışından ithal geliyor. 90 lı yıllarda memlekete inanılmaz sayıda tezgah girdi. Günümüzde tezgah girişi azalmış olsa da, işletmelerde teknolojik yenileme devam etmekte. Dikiş makinaları da artık Çin malı. Ama buna da şükür dedirtecek kadar makina ve yedek parça üretebiliyoruz. Boya kazanı, ramöz, kurutma, kesim ve dikim makinaları… Bunların birçoğu üstelik Denizli'de üretiliyor ve hatta ihracatı bile yapılıyor. Çok farkında olunmasa da, bu arkadaşlarımız çok önemli bir iş başarıyorlar. Sadece teknoloji taklidi değil, üzerine teknoloji katarak patentli makina satışı da yapıyorlar. Teknolojimiz buna rağmen bağımlılıklarımızdan kurtulmaya yeterli değil. Ne kadar yerli araba üzerinde dursakta, % 80 dış ticaret fazlası veren tekstil sektörünün yerli teknolojilere ihtiyacı var. Sadece makinalardan çıkan ürün üzerinde ARGE yapmak yeterli değil, bunları üretecek altyapılar üzerinde de ARGE çalışmalarını hızlandırarak faaliyetler artırılmalı. Bağımlılığın bize faydası yok, zararlı olanlarından bir an önce kurtulalım.
- - - -