banner249

Bu tezgahla 4 çocuk yetiştirdi!

Aydın’da tatlı ustası Mehmet Cem Uğur 30 yıldır el yapımı fıstık ve susam helvaları ile geçimini sağlıyor. Bir metrekare seyyar tezgah üzerinde sattığı tatlılardan elde ettiği kazanç ile 4 çocuk yetiştiren Uğur, "Sağlığım el verdiği sürece işimin başında olmaya devam edeceğim" dedi.  

Bu tezgahla 4 çocuk yetiştirdi!
banner240

Aydıntatlı ustası 66 yaşındaki Mehmet Can Uğur, çalıştığı fabrikadan çıkartılınca geçimini sağlamak için 1990 yılında tatlıcılığa başladı. Eşi ile birlikte evlerinde yaptıkları el yapımı fıstık ve susam helvalarını bir metrekarelik tezgahı ile semt pazarlarına giderek satan Uğur’un yaptığı tatlılar kısa sürede Aydınlılar tarafından aranan lezzetler arasına girdi. Tatlı ustası Uğur, tatlılarının ünü il dışına taşınca yıllarca Muğla ve İzmir’deki belirli pazarlara da giderek tatlılarını vatandaşlarla buluşturdu. İşsizliğe meydan okuyan Uğur, tatlılardan elde ettiği gelir ile 4 çocuğunu büyüterek okuttu ve evlendirdi.

"AYDIN’DA TEK KALDI"

Üretimini yaptığı fıstık ve susam helvalarının Aydın’daki son temsilcisi olan tatlı ustası Uğur, "Çalıştığım fabrikadan çıkartılınca bu işe girdik. Eşimle birlikte evde hazırladığımız tatlıları pazarlara çıkarak satmaya başladım. Zamanında bu tatlılar çok meşhur oldu. Çarşıya pazara çıkan herkes mutlaka satın alırdı. Allah bereket versin, kazancımız aileme yetti. Bu tezgah ile 4 erkek evlat okuttum, evlendirdim. Şimdi her biri kendi işinde gücünde. Onlar bu mesleğe devam etmek istemediler. Son bir arkadaşımız daha vardı bu tatlıları yapan. Onu da uzun zamandır görmüyorum. Sanırım o da mesleği bıraktı. Aydın’da tek kaldım. Eskiden Aydın başta olmak üzere Muğla ve İzmir’deki pazarlara da gidiyordum. Ancak yaşım ilerledikçe zorlanmaya başladım. Artık sadece Efeler ilçesindeyim" dedi.

"KIVAM ÖNEMLİ"

Fıstık ve susam helvasının yapımını anlatan Uğur, "Çiğ fıstıklar önce odun fırınında güzelce kavuruyor, kabuklarından ayırarak temizliyoruz. Büyük bir tencerenin içerisine şekeri koyup kaynatıyoruz. Ardından limon tuzunu ilave ediyoruz. Bunu yaparken ayarını tutturmak çok önemli. Helvanın şurubunun pişmaniye gibi tel tel olması lazım. Hazırlanan şurubu bir bir buçuk saat kadar karıştırıyoruz. Şurubu tezgaha döküp fıstıkları ekleyerek  merdane ile üzerinden geçiyoruz. Son olarak hazırladığımız helvamızı bıçak yardımıyla keserek paketliyoruz. Her iş gibi bunun da bir zorluğu var. Ama 30 yıldır yaptığımız için artık bize zor gelmiyor. İşimizi zevkle yapıyoruz" diye konuştu.

Elinin erdiği, sağlığının verdiği sürece işinin başında olmaya devam edeceğini belirten Uğur, mesleği bırakacak kimsesinin olmadığını, işsizlikten yakınan gençleri de anlamadığını söyledi. 

Erol Uçkan

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER