Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik 15 Temmuz gecesi Marmaris’te konakladığı otelde gerçekleşen suikast girişimiyle ilgili olarak Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin kabul edilmesi şehit ailelerini memnun etti. Polis memuru Mehmet Çetin ile birlikte suikast girişimi sırasında şehit olan Aydınlı polis memuru Nedip Cengiz Eker’in Efeler ilçesinde yaşayan ailesi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile birlikte 44’ü tutuklu ve 3 firari 47 şüphelinin yargılanacağı duruşmanın bir an önce başlamasını bekliyor. Evinin en güzel yerinde oğullarının fotoğrafları ve belgeleriyle oluşturdukları köşenin önünde gözyaşı döken baba Nihat Eker ve anne Bahar Eker yargılamanın kısa sürede tamamlanarak faillerin idam edilmesini talep diyor.
“Aslanım gitti, benim içimi yaktılar” diyerek oğlunun katillerinden hesap sorulmasını isteyen anne Bahar Eker, “Ben anneyim, bütün şehit anneleri de benim gibi yanıyor. Ben oğlumu daha evlendiremedim, bir yuva kurduramadım ama bayrağını ve toprağını seven mert bir çocuktu. O gece başında olan onnu bile bile gönderdi. O kişi meslekten atıldı ancak ben onun içeri atılıp idam edilmesini istiyorum. Bahçede pusu kurup oğlumu şehit edenlerin Allah belalarını versin. Benim oğlum mertti, eğer onların orada olduğunu bile üstlerine atlardı. Benim hayallerimi çaldılar. Ben yaşamıyorum. Bizim yüreğimiz yandı. Kız kardeş her gün iki tane tansiyon ilacı içiyor. Bizim suçumuz, bizim günahımız ne? Cumhurbaşkanımızdan bunların hepsinin idam edilmesini istiyorum. Ben idam istiyorum, başka bir şey istemiyorum. İdam olsunlar. Ben devlete inanıyorum. İnşallah onların kökü idam olur. Yavrum sen dürüst ve mertsin; onun için seni yediler. Sen kaypak değilsin. Oğlumun katillerini karşımda görmek istiyorum. Benim oğluma uzanan eller kırılsın” şeklinde konuştu.
BUNLARIN HEPSİ İDAM EDİLSİN
Davaya müdahil olarak katılarak oğlunun katillerinden bizzat hesap soracağını ifade eden baba Nihat Eker ise “Orada onlar ne ifade verirlerse versinler; bunlar hem devlete hem millete hem de vatana hıyanetlik yaptılar. Vatandaşları vurup, Meclisi bombalayıp ülkeyi sattılar. Büyük devletler bunları kullanarak Haçlı Seferlerinin intikamını almak istediler. Bunu herkes biliyor. Bu toplum hiçbir zaman yıkılmaz. Gördüler, onlarda derslerini aldılar. Alacaklar da zaten. Amerika’sı, Fransızı, İngiltere’si, İtalyanı ve Almanı bunların hiçbir tanesi bize dost değil. Senelerce biz onların kanunlarını ülkemize getirmeye çalıştık. Ben kendi coğrafyama göre kanun çıkaramaz mıyım? Benim bu devletimde hukukçu ve öğretim görevlisi yok mudur? Ben kendi koşullarıma göre kanun çıkaramaz mıyım? Ben onlara mı bağlıyım? İnşallah devletimiz bu işi başaracaktır. Kanunu da çıkaracaktır. Biz bunların hiç birisinin ülkemizde yaşamasını istemiyoruz. Bunlara idam vermeyip de hapislerde besleyeceksek, vatanın milletin parasıyla bunlar beslenecekse yazıklar olsun. Bu hainler, milletin vergisiyle alınan silahla kardeşini vurdu. Bu hainlerin ülkeden atılması lazım. Hükümetimizden isteğimiz bu hainlerin ülkemizde kalmamasıdır”
YARGILAMAYA GEREK YOK
Hukukun hızlı işlemesini ve davanın erken sona erdirilmesini istediklerini kaydeden Eker, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunları uzun uzun yargılamaya gerek yok. Bunlar belli, bunlar hain. Bunlar ülkeyi yıkmak istediler. Lütfen bu iş uzamasın. Halkın da onayıyla Meclis’ten idam kararının çıkacağını düşünüyorum. Bunların idam edilmesini istiyoruz. Mahkemeye katılıp o gün görevde olan müdür yardımcısı ve komiserden hesap soracağım. Bunlar zaten işi biliyorlar, bunların darbeci oldukları ortaya çıktı. Demek ki bunların haberi vardı. Cumhurbaşkanımız sağ selamet oradan ayrıldıktan sonra benim oğlum tam teçhizatlı askerlerin üzerine gönderiliyor. Yaşananların hepsini kameralardan izledim. Bunlar tabancayla oradaki askerlerle nasıl savaşırlar? Bile bile bu insanları nasıl sürüklediniz? Üzerlerinde çelik yelek bile yok. Davaya müdahilim, duruşmada hepsinin idamını isteyeceğim. Bunlar hapiste beslenemeyecek, ben ülkemde bunları istemiyorum. Benim paramla bunlar beslenmesinler. Ben Avrupa’nın insan haklarını istemiyorum. Kendilerinde idam yok mu? Onlarda da var ama bize gelince ‘yapma etme’ diyorlar. Niye; çünkü ülkemi bölmek istiyorlar. Ama nedense hemen ayrım yapıyorlar. Ben anlamam kardeşim; DEAŞ neyse, PKK neyse, PYD neyse bunların hepsi aynı. Aynı kefede bunlar yargılansınlar. Yeter artık, 80’lerden bu yana bunlarla savaş veriyoruz. Nedir bu? Niye bunun sonu gelmiyor? Demek ki bu hainler gidip oraya boş bomba atıyorlarmış. Demek ki bunlar FETÖ’nün adamlarıymış. Demek benim paramla alınan silahı PKK’ya değil boş dağlara atmışlar. Benim israfla benim ekonomime zarar veren bunlar değil mi? Bunların idamını istiyorum, başka da bir şey demiyorum”
“BAŞKA HÜKÜMET GELİR BUNLARI AFFEDER”
Darbecilerin hak ettikleri cezayı alması için yasal adımların bir an önce atılması gerektiğinin altını çizen Eker, “Oğlumun katillerinden hesap sormak için mahkemeye gideceğim. Hangi sebepten niçin vurdular, niçin hain oldular, niye satıldılar bilmek istiyorum. Bu devlet, bu ülke ve bu maaş bunlara yetmedi mi? Gözü kör olasılar. Beni dinimle vuruyorlar. Düşün Erzurum’dan bir adam çıkıyor. İlkokul mezunu bir adam kendini Mehdi ilan ediyor. Ondan sonra biz bunu senelerdir televizyonlarda seyrediyorduk. Yazık, demek ki bunlar Kur’an'ı tersten okuyorlarmış. Bunlar Kur’an'a göre hareket etmiyor, bunların hepsi ve aileleri hain. Bunlar benim ülkeme hain vatandaş yetiştirmişler. Bunların hepsinin bertaraf olmasını istiyorum. Hainlerden hesabı ancak bu hükümet sorar. 10 sene sonra başka bir hükümet gelir bunları affeder. Hayır, biz af istemiyoruz. Bunlar ülkeden atılacak, kimlikleri alınacak ve ülkemde bunlara vatandaşlık verilmeyecek. Bunlar hapis hanelerde tekrar beslenmeyecek. Nedir bu, hapishanelerde yer kalmadı. Ben kendi coğrafyama göre yasa çıkarırım. İdamsa idam, gerekirse şeriatsa şeriat uygulasınlar. Yok etsinler bunları. Ülkemde bunları istemiyorum. Hepimiz bu vatanda büyüdük, kardeş kardeşi vurur mu?” şeklinde konuştu.
ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMEK İSTİYOR
Çok istemesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir türlü görüşemediğini kaydeden baba Eker, sözlerini şöyle tamamladı:
“Olayı hep gizliyorlar. Bunların hepsini tek tek orada göreceğiz. Biz o gece Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanının 3 korumasının da hain olduğunu düşünüyoruz. Devletimizin başı şu an çok büyük belalarda, Cumhurbaşkanımızın görevi çok. Belki ben rahat uyuyorum ama o rahat da uyuyamıyordur. Bunları biliyorum ama en azından onunla bir telefonla görüşebilseydim veyahut bir davet etseydi de gitseydim. Ancak bu nasip olmadı. Siyasetin içerisine kirli lafların girmesinden dolayı bu buluşmanın gerçekleşemediğini düşünüyorum. Bu yüzden bizimle görüşmeye çekindiğini sanıyorum. Ama bu devlet, bu millet ve bu vatan bizim.”
