de arkadaşlarıyla birlikte balık tutmaya giden emekli öğretmen Süleyman Birgi, oltası yüksek gerilim hattına takılınca ağır yaralandı. 45 gün hastanede yatan Birgi, bölgede önlem alınmasını istedi.
Olay, 29 Nisan tarihinde Söke’ye bağlı Sarıkemer
Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Germencik
ilçesinde bağlı Ortaklar Mahallesi’nde yaşayan emekli öğretmen Süleyman Birgi,
arkadaşları İsmail Küçük ve Nihat Savaşal ile birlikte balık tutmak için Büyük
Menderes Nehri’ne gitti. Amatör balıkçılık belgesi sahibi olan üç arkadaş
avlandıkları sırada, Süleyman Birgi’nin nehre atmak için salladığı oltası hemen
yakınlarından geçen yüksek gerilim hattına takıldı.
Yüksek gerilime kapılan Süleyman Birgi’nin
elleri ve ayaklarında ağır yanıklar oluştu. Arkadaşları tarafından akımdan kurtarılan
Birgi, ambulansla Söke Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada 4 gün tedavi
gören Birgi, önce Aydın Devlet Hastanesi daha sonra ise Bozyaka Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. İzmir’de 41 gün yanık ünitesinde tedavisi
yapılan Birgi, gözetimin sürmesi şartıyla önceki gün taburcu edildi.
ARKADAŞI BALIKÇILIĞI BIRAKTI
Süleyman Birgi'yi akımdan kurtararak hastaneye
yetiştiren arkadaşı İsmail Küçük, "Beraber yemek yedikten sonra Süleyman
Abi, biraz uzaklaştı. Büyük bir gürültü duyduk. Baktığımızda vücudunda yara ve
yanıklar vardı. İlk müdahaleyi yapıp, arabaya kadar taşıdık. Buraya ikinci kez
avlanmaya gelmiştik. Bu olaydan sonra malzemeleri kırıp attık. Balık tutmaktan
soğuduk. Burası herkesin avlandığı izinli bir yer. Belgemiz olduğu için avlanmamıza
izin veriliyor. Ancak bu kazanın ardından ban balıkçılığı bıraktım. İnsanlar
burada avlanmaya devam ediyorlar ama tehlikenin farkında değiller" dedi.
“BEN YANDIM, BAŞKALARI YANMASIN”
Evinde dinlenen ve kontrol için İzmir’e gidip
gelen Süleyman Birgi, “45 gün hastanede yattım. 1-2 ay daha tedaviye gidip
geleceğim. Ok şükür bu kazayı bu kadarıyla atlattık. Ancak benim yaşadığım
kazanın ardından aynı bölgede iki balıkçı daha yaralanmış, birisi ise maalesef
hayatını kaybetmiş. Bu kazalara tellerin olması gereken uzunluktan daha aşağıda
olmasının neden olduğu anlaşıldı. Burada bu şekilde akıma kapılan onlarca insan
olduğu öğrendim. Hatta bir kişiyle İzmir’de beraber tedavi gördük. Ben yandım,
başkaları yanmasın. Yetkililerin bölgede tedbir almasını istiyorum” diye
konuştu.
Süleyman Birgi’nin emekli İlçe Nüfus Müdürü olan
eşi Nurcan Birgi ise “Biz kurallara uyan bir aileyiz. Devletimize uzun yıllar
hizmet verdik. Eşim balık tutmayı seviyor ama her hangi bir sıkıntı yaşanmaması
için bu işin eğitimini alıp belge sahibi olmuştu. Önlem alınmadığı veya uyarı
olmadığı için böyle bir şeyin başımıza geldiğini düşünüyoruz. Kendisine zarar
vereceğini bilse ya da hissetse orada balığa gitmezdi. Haksız yere bu duruma
düştük. Bu yüzden gereğinin yapılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.