İş gücüne katılım oranı ve iş gücüne dahil olan nüfustaki artışa rağmen işsizlik rakamlarındaki gerilemeyi siyasi ve ekonomik istikrar ile Türk özel sektörünün dinamizmine bağlayan Keçeci, şöyle devam etti, ;;Haziran 2010-2011 döneminde çalışma çağındaki nüfus 1 milyon 36 bin kişi, iş gücüne dahil nüfus da 1 milyon 199 bin kişi artmasına rağmen, istihdam edilenlerdeki 1 milyon 413 bin kişilik yükseliş gerçekten olumlu. Ayrıca kadınlarımızın iş gücüne katılım oranının ilk kez yüzde 30;u aşarak yüzde 30,5;e erişmesi de sevindirici. Kadının iş gücüne katılımı ve istihdam edilmesi, toplumumuzun güçlenmesi ve çocuklarımızın geleceği için son derece önemli. Ancak gençler arasında işsizlik oranı, son zamanlarda her ne kadar iyileşme gösterse de hala çok yüksek düzeyde. Haziran ayı işsizlik oranının yüzde 9,2;ye gerilemesi sevindirici, ancak genç nüfustaki işsizliğin yüzde 18;de kalması ciddi bir sorun. 15-24 yaş arası işsizlik oranları, ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerimize yeni iş imkanları yaratmakta pek de başarılı olamadığımızın göstergesi. Ne yapıp edip, gençlerimize daha fazla aş ve iş imkanı sağlamalı ve bu yolla geleceğimize umutla bakabilmeliyiz.;;
Yüzde 9;lara gerileyen işsizliğin, ek önlemler getirilmedikçe çok daha fazla aşağıya inmesinin beklenmemesi gerektiğinin kaydeden Keçeci, ;;Gençler, kentlerde yaşayanlar ile tarım dışı sektörlerde çalışanlar arasında yüksek seyretmesi yüzünden işsizlik, yapısal ve başa çıkılması zor bir sorun. Hükümetimizin iş gücü piyasasına dönük olarak çok yönlü istihdam paketi açacağını bekliyor. İş insanları olarak bizlerin de bu konuda elimizden gelen her türlü çabayı ve desteği göstereceğimizi belirtiyoruz;; dedi.
