İzmir’in Buca ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Muharrem
Arıkan, Türkiye-Suriye sınırının sıfır noktasındaki petrol çıkan arazileri için
51 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. Mardin'in Nusaybin ilçesindeki bin 335
dönümlük arazilerinin, aynı köyde yaşayan bir başka aile tarafından sahte satış
senetleri ile ele geçirildiğini iddia eden Arıkan, babası ve amcası tarafından
1968 yılında Nusaybin Tapu Kadastro Mahkemesi'ne dava açıldığını belirtti.
Arıkan ailesinin dava dilekçesinde ise gözleri görmeyen
annesi yerine başka kadının tapuya götürüldüğü ve arazilerinin sahte satış
senedi düzenlenerek satışının yapıldığını öne sürüldü. Nusaybin Tapu Kadastro
Mahkemesi'nin kapanması ile dava Mardin Tapu Kadastro mahkemesine taşınırken,
aile üyeleri hukuk mücadelesinin sonunu göremeden vefat etti.
Babası Ali İhsan ve amcası Abdülkadir Arıkan’ın açtığı
davayı sürdüren Muharrem Arıkan, babaanneleri adına tapu kaydının ellerinde
olmalarına rağmen mahkemenin 51 yıldır sonuçlanmadığını belirtti. Arazilerinden
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın petrol çıkardığını ancak mahkeme sürecinden
dolayı hiçbir hak alamadıklarını belirten Muharrem Arıkan, konuyu Başbakan
Ahmet Davutoğlu’na ve danışmanlarına iletti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konu ile ilgileneceğini
söylemesinin ardından, Başbakanlık Danışmanı Mustafa Kemal İşler de Muharrem Arıkan’ı
arayarak sıkıntıları konusunda yardımcı olacaklarını söyledi. Geçirdiği kaza
nedeniyle bacağından sakatlığı bulunan, geçim sıkıntısı yaşayan ve
başbakanlıktan haber beklediğini söyleyen Arıkan, “Varlık içinde yokluk
çekiyoruz” dedi.
“VARLIK İÇİNDE YOKLUK
ÇEKİYORUZ”
Arazilerinden petrol çıkartan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndan mahkeme
sürecinden dolayı istimlak bedellerini alamadıklarını ileri süren Arıkan,
“İstimlaklarımızı alamıyoruz. Mahkemeyi gerekçe göstererek bize bu bedelleri
ödemiyorlar. Çeşitli açıklamalarda bulundular; Bedelli öderiz, bankada blokeli
kalır, parayı yatırır alırız ama mahkemeyi kaybederseniz parayı geri ödemek
zorunda kalırsınız’ dediler. Bende bunun üzerine hak arayışımı sürdürdüm. Sayın
Ahmet Davutoğlu ile kendisinin İzmir ziyaretinde görüşmüştüm. Başbakanımıza
konuyu yazılı olarak ilettim, ilgileneceğini söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımıza
varıncaya kadar, korumaları vasıtasıyla yazılı beyanlarda bulundum. Bunun yanı
sıra geçtiğimiz Ramazan Bayramı’ndan iki gün önce Sayın Başbakanımızın
Danışmanı Mustafa Kemal İşler aradı. Ona da durumumu arz ettim, zor durumda
olduğumu ifade ettim, dönüş yapmalarını bekliyorum. Şu anda halen varlık içinde
yokluk çekiyoruz” diye konuştu.
"SON KEŞİF TERÖR
NEDENİYLE GERÇEKLEŞEMEDİ"
Babaanneleri adına tapu kaydı bulunmasına rağmen mahkemenin bir türlü
sonuçlanmadığını vurgulayan Arıkan, petrol kuyularındaki son keşfin de terör
olayları nedeniyle gerçekleşemediğini dile getirdi.
“ELİMİZDE RESMİ TAPU KAYDI
VAR”
Bazı şahısların arazileri üzerinde hak iddia ettiğini ifade eden Arıkan şöyle
devam etti: “13,14,15,16 parsellerde dört petrol kuyumuz var. 1983 yılında bu
yana petrol çıkarılıyor. Bazı şahıslar topraklarımız üzerinde hak iddia ederek
toprağımızı ekip biçmektedir ve ihtiyadi tedbir kararlarımız geri çevrilmekte.
Haklılığımız mahkemede defalarca ispatlanmasına rağmen sonuç yok. Elimde
babaanneme ait tapu kaydı var. Resmi çevirisi yapılmış bir belgedir. Buna
rağmen mahkeme lehimize sonuç vermiyor. Gücümüz olmadığı için bu şahıslarla baş
edemiyoruz, devletten yardım istiyoruz. Bize bu konuda yardım etmelerini
bekliyoruz. ”
“EVİMİN KİRASINI
ÖDEYEMİYORUM”
Öte yandan Muharrem Arıkan 2012 yılında komşularıyla yaşadıkları bir husumetten
dolayı üzerine araba sürüldüğünü ve sol bacağında sakatlık oluştuğunu ifade
etti. Maddi olarak zor durumda olduğunu ve iş bulamadığını savunan Arıkan, “Sol
bacağımda sakatlığım kaldı ve o günden beri hayatım cehenneme döndü. İş
bulamıyorum. Birçok işyerine başvuru yaptım ancak sol bacağımdaki sakatlık maalesef
engel oldu. Bu yüzden hayatım da altüst oldu. 3,5 yıldır büyük zorluklar
yaşıyorum. Şu anda da çok zor durumdayım. Evimin kirasını ödeyemedim, iş
başvurularından hep olumsuz yanıt aldım. Borcumuzu ödeyemediğimiz için de evden
de icra yoluyla çıkarmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Arıkan doktor raporuna göre ağır işlerde çalışamadığını, özel şoförlük gibi
hafif işlerde çalışmak istediğini de sözlerine ekleyerek yetkililerden yardım
istedi.
“KADASTRODA UZUN SÜREN
DAVALAR MEVCUT”
Arıkan’ın avukatı Abdullah Düzgün ise Türkiye genelindeki kadastro
mahkemelerinde bu tarz uzun süren davaların olduğuna işaret ederek şu bilgileri
verdi: “Kadastro mahkemelerinde uzun süren dava dosyaları mevcuttur. Bu davalar
uzun sürdüğü için birçok mahalli kavgalara ve cinayetlere sebep olan neticeler
ortaya çıkıyor. Kesinlikle kadastro dosyalarının bir an önce bitmesi lazım. Bu
alanlara uzman, bu işin eğitimini almış hakimler atanırsa ve bunlara ‘3 yılda
bitirin’ gibi bir kota koyarlarsa, davalar hızlı bir şekilde sonuçlanabilir.”