Ebe
hemşire olarak özel bir hastanede görev yapan 62 yaşındaki Meral Şener mesleğinde
46 yılı doldurmanın gururunu yaşıyor.
Her yıl 21-28 Nisan tarihleri arasında Ebeler
haftası kutlanıyor. Anne, çocuk sağlığı hizmetleriyle birlikte, doğum öncesi,
doğum ve doğum sonrası dönemde anneye ve de bebeklere bakım hizmetleri veren
ebeler, sağlık alanında yurdumuzun her köşesinde oldukça önemli ve kutsal bir
görev ifa etmekte.
1970 yılında 15 yaşında ebe hemşire olarak
Meslek Ortaokul'undan mezun olan Meral Şener, 1972 yılında Niğde'nin bir dağ
köyüne tayin edildi. At sırtında dağ köylerine giderek doğum yaptıran Meral
Ebe, mesleğin zorluklarına rağmen hiç usanmadan görevine devam etti.
Niğde'de
görev yaptıktan sonra memleketi Marmaris'e geri dönen Şener, devlet
hastanesinde 21 yıl görev yaptıktan sonra emekli oldu. Ancak meslek aşkı onun
peşini bırakmadı ve özel bir hastanenin doğumhane bölümünde ebe hemşire olarak
görev yapmaya devam etti. 23 yıldır hastanenin doğumhanesinde ebe hemşirelik
yapan Şener bugüne kadar 8 binden fazla doğum yaptırdı. 2 torununa da kendi
elleriyle doğum yaptıran Şener, mesleğini daha uzun seneler sürdürmeyi
hedefliyor.
“MESLEĞİMİ ÇOK SEVİYORUM”
Ebe hemşire Meral Şener sağlık sektörüne
babasının tavsiyesi ile girdiğini belirterek, "Yıllar geçti. Önce 20 yılı
doldurabilir miyim acaba derken bir baktım ki 46 yılı doldurmuşum, hiç haberim
yok. Mesleğimi o kadar çok seviyorum ki yıllar nasıl geçti anlayamadım. Bir
aileye yeni bir bebek vermek, yeni bir fert katmak o kadar güzel bir duygu ki
bunu anlatmak mümkün değil" dedi.
AT SIRTINDA EBELİK YAPTI
Köyde ebelik yaptığı sıralarda araç olmadığı
için doğumlara at sırtında gittiğini kaydeden Meral Şener, hiç unutamadığı bir
anısını şu sözlerle anlattı:
“Köyde bir gece kapım çaldı. Doğumumuz var
dediler. At sırtında yola çıktık. Evin önüne vardığımızda bir kaç tane kadın bebeğimiz
doğdu diye sevinç çığlığı atıyordu. Beni getiren köylülere ebe hanıma gerek
kalmadı gönderebilirsiniz dediler. Ben de dedim ki´ben buraya kadar geldim, bu
bebeği, anneyi görmeden gitmem.' Bir baktım ki anne kanlar içinde. Kadının
plasentasını bağlamamışlar kanıyor. Tansiyonu düşmüş baygınlıklar geçiriyor.
Hemen müdahale ettim ve tedaviye başlayarak kadının hayatını kurtardım. Eğer
ben geri dönmüş olsaydım anne hayatta olmayacaktı.”
“ÇOK ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞTIM”
Meral Şener, 46 yıllık meslek hayatında bir çok
zorlukla karşılaştığını kaydetti. Şener, “Bizim zamanımızda ulaşımı olmayan,
elektriği olmayan köyler vardı. Köyden şehre ulaşmak zordu. Ama zor da olsa
hizmet vermek, oradan mutlu dönmek huzur veriyordu insana" diye konuştu.
“SEÇİMLERE GİRSEM KAZANIRIM GALİBA”
Bugüne kadar küçük bir ilçe nüfusu kadar doğum
yaptırdığını hatırlatan Meral Şener, “Bir düşünüyorum ki ben bir köy kasaba
kurabilirim. Seçimlere katılsam kazanırım herhalde. Onların hepsi oy verirse
diye düşünüyorum. Doğum yaptırdığım kadınların 20-30 yaşındaki çocukları beni
çarşıda gördüklerinde ‘siz bizim ebemizsiniz’ deyince çok duygulanıyorum. 2
torunumun da doğumunu ben yaptırdım. Genç ebelere tavsiyem. Mesleklerini
sevsinler. Devamlı çalışırlarsa hiç bir vakıalardan kaçmazlarsa kendilerini
geliştireceklerdir. Ben bilhassa kendi doğumumdan sonra hastaların ne
hissettiğini anladığım için başarılı oldum mesleğimde. Bu mesleğe 20 yıl daha
devam edebilirim" şeklinde konuştu.
“EBELİK MESLEĞİNE İLGİ AZALIYOR”
28 yıldır Meral Şener ile çalışan Kadın Doğum
Uzmanı Operatör Dr. Servet Baysal ise "Ebelik mesleği kadın doğumun
olmazsa olmazıdır. Ebelik son derece kutsal bir meslek olup bizim her zaman
yanımızda olan bir numaralı asistanımız, desteğimiz olan bir meslek kolu.
Yalnız son zamanlarda ebe sayısının azalması bu mesleğe olan ilginin azalması
nedeniyle doğrusu normal doğumlarda sıkıntı yaşıyoruz. Bu da ebelerin bizim
için ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Meral ebeye gelince 28 yıldır onunla
birlikte çalışıyorum. Bu işten son derece mutluluk duyuyorum. Benim de olmazsa
olmazlarımdan biridir" şeklinde konuştu.