banner249

Dikkatinizden kaçmasın!

Özel Noröbilim Psikiyatri Dal Merkezinde görev yapmakta olan Uzman Psikolog Aslı Kayaaltı okulların açılmasıyla beraber ‘dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’ hakkında ebeveynlere farkındalık kazandırılması gerektiğini vurguladı.

Dikkatinizden kaçmasın!
banner240
 Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtileri ile tanımlanan ve tedavi edilmediğinde ömür boyu sürebilen bir bozukluk olduğunu belirten Uzman Kayaaltı,’ okul öncesi dönemde belirtiler kendisini göstermeye başlasa da özellikle ilkokula başlanan dönemde belirgin hale gelir. 

Okul gibi kendine ait sistem ve kurallar içeren kalabalık ortamlarda çocuğun dikkatini verememesi ve davranışlarını kontrol edememesi onun sınıf içerisinde diğer öğrencilerden farklı tutum ve davranışlar sergilediğini gösterir.

 “Kıpır kıpır”, “yerinde duramayan” düşünmeden davranan”, “unutkan”, “dalgın”, “dağınık”, “sırasını bekleyemeyen”, “söz dinlemeyen”, “kurallara uymayan”, “eşyalarını kaybeden”,”çok konuşan” vb. ifadeler Dehb tanısı için tek ve yeterli belirtiler değildir. Bu yüzden tanı alanda çalışan bir uzman tarafından konmalı ve bu süreçte çocuğun öğretmeninden, ebeveynlerinden ve çocuktan bilgi alınarak çocuğun davranışları ayrıntılı olarak gözlenmelidir. 

Dehb kendi içerisinde üç alt gruba ayrılır. Bunlardan birisi aşırı hareketlilik ve dürtüselliğin ön planda olduğu grup, diğeri dikkatsizliğin ön planda olduğu grup, sonuncusu ise her iki gruptaki belirtilerin aynı düzeyde görüldüğü gruptur. Çocuğun hangi grupta yer aldığı belirlendikten sonra tedavi planlamasının yapılması daha uygundur. İlaç ve psikoterapinin birlikte yürütüldüğü tedavilerde daha kısa sürede daha kalıcı sonuçlar elde edildiği gözlenir’ dedi. 

DEHB’na eşlik eden davranış bozuklukları çoğu zaman ebeveynlerin tükenmişlik hissetmesine ve tahammül düzeyinin düşmesine neden olabileceğini söyleyen Aslı Kayaaltı,’ bu yüzden tedavi sürecine anne ve babayı dahil etmek, gerekli bilgileri aktarmak ve çocuğa karşı nasıl tutum-davranışlar sergilemeleri gerektiği konusunda yönlendirmelerde bulunmak, hissettikleri gerginlik ve kaygı ile çalışmak tedavinin önemli parçalarıdır. Öğretmen, ebeveynler ve uzman arasındaki işbirliğini sağlamak, DEHB tanısı almış öğrencilerle çalışan öğretmenlere sınıf yönetimi ve bu çocuklar üzerinde otorite kurma, sınırları belirleme konusunda destek olunması tedavi sürecini hızlandıran bir diğer önemli noktadır.

DEHB tanısı almış olan çocukların birçok durumda yaptıkları işe tam konsantre olamadıkları ve dikkatlerinin kısa süreli olduğu bilinmekle birlikte ilgilerini çeken ya da keyif aldıkları işlere daha kolay odaklandıkları ve daha uzun süre bu eylemi devam ettirebildikleri görülmektedir. DEHB erken dönemde tedavi edilmediğinde başka bozuklukların da eşlik ettiği görülmektedir. Bu konuda ebeveynlerden istediğimiz çocuklarında DEHB olduğuna dair bir şüpheleri olduğunda ve okuldan bu konuda sıkıntılar yaşandığına dair bilgi verildiğinde zaman kaybetmeden uzman desteğine başvurmalarıdır’ açıklamasında bulundu.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER