40 YILDA DEVLETE SIZANLAR ÖYLE 40 GÜNDE BİTMEZ

Bu ülkenin, bu milletin namusuna, iffetine ve bayrağına saldıran FETÖ denen bu karanlık örgütü tam anlamıyla idrak edemiyoruz. Edemeyiz de. 

Çünkü en yakınımızdaki komşumuz, arkadaşımız hatta ve hatta kardeş bildiğimiz insanların, bilerek veya bilmeyerek bu karanlık örgüte hizmet ettiği gerçeğini kabullenemiyoruz. 

Sorsan hepsi masum, hepsi günahsız. 

Ama 15 Temmuz'dan önce kibirlerinden geçilmiyordu. 

Sanki memleketin sahibiymiş gibiydiler. 

Kendilerinden daha güçlü ve yetkili kimseyi tanımayacak kadar kibir hastalığına yakalanmış, ıslahı ve hidayeti mümkün olmayan bir ruh haliyle Tanrıcılık oynayan Pensilvanya'daki papazın Uluhiyetini tasdik eden o aptalların hepsi şimdi kuyruğunu kıstırıp, korkudan altına edercesine kendisine yapılacak muhtemel bir operasyonun paranoyasını yaşıyorlar veya elinde avucunda ne varsa kaptırmamak için hükumete yalakalık yaparak kendilerini korumaya aldılar. 

Bazıları itirafçı olarak, bazıları da karanlık odalarda kirli pazarlıklarla bunu başardı.

FETÖ bir örgütten ziyade bir zihniyettir. 

Bu zihniyet bu ülkede 40 yılda oluştu öyle 40 günde bitip gitmez.

Darbeden sonra yapılan operasyonların çoğu örgüte gerçekten gönül vermiş insanlara yapıldı. Ama bir kısım operasyonlar ise masum ve dini duygularla örgütün içine dahil olmuş insanlara yapıldığı gibi Örgütle hiç bir alakası olmayan bir çok insan da bundan nasibini alıp derdest edildi. Bir kısım insanların Aylar hatta yılları bulan hapis hayatları oldu. 

Neden içeride olduğunu anlayamayan, derdini anlatana kadar 1-2 yıl kadar hapis yatan insanlar oldu.

FETÖ konusunda maalesef adaletin kılıcı, batılı tam anlamıyla ortadan kesmedi.

Örneğin, kamudan ihraç edilen öğretmenlerin bir çoğunun diplomaları iptal edilerek, artık her hangi bir kurumda eğitimci olarak görev yapamayacağı kararı alınan bir ülkede aynı suça bulaşmış, aynı zihniyete sahip ve aynı suçtan yargılanıp aynı örgütün üyesi olduğu kanıtlanan, bundan dolayı da kamudan ihraç edilen doktorların özel hastanelerde hiç bir şey olmamış gibi görev yapmaları, bu kılıcın adaletli kesmediğini gösteriyor. Bu sadece küçük bir örnektir. Buna benzer yüzlerce örnek verebilirim. 

Söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Suçluyu savunmuyorum. Ben bir kısım suçlunun cezalandırıldığı yerde bazısının cezalandırılmamasına karşıyım.

Beni bilen bilir. Vatan sever biriyim. Dinim ve Devletim için ölmeyi şeref bilirim. Ak parti Davasına ve Recep Tayyip Erdoğan'a gönül vermiş biriyim. Bunu söylemekten Zerrece tereddüt etmem ama bu benim hakkı savunmama engel olamaz. 

Teşbihte hata olmasın ama FETÖ borsasından nemalanan, servet edinen yüzlerce hatta binlerce kamu görevlisi var. Milyon dolarların bozuk para gibi dağıtıldığı o günlerde soruşturma aşamasında, telefonunda yüzde 1 milyon bylock olup da kriminalden temiz çıkan iş adamlarının tahliye ettirilip, itirafçı olması kaydıyla zengin ettiği Hakim savcılar var. 

Hatta bir anda borçları silinen bazı spor kulüpleri var..

Gaipten para aktarılıp iflası engellenen kurumsal şirketler var.

Bağış ve yardım adı altında hesaplarına hatırı sayılır miktarlarda para yatan vakıf ve dernekler var.  

Bunları yazdıktan sonra başıma ne geleceğini bilmiyorum. Umurumda da değil. 

Ben doğru bildiğim yolda yürümekten zerrece tereddüt etmem. Çünkü ben birilerine yaranmak için yalakalık yapanlardan değilim.  

Vicdan ve iman sahibi olmayanlar paranın gücünü kullandı. 

Hain olanlar zaten önceden kaçtı. 

Aptallar da fillerin ezdiği çimenler gibi ortada kala kaldı. 

Bir kısmı Hapsedilip toplumdan  dışlandı. 

Bir kısmı da buralardan göçüp, düşman olarak gördüğümüz topraklara gidip zalimlere sığındılar. 

(İftiraya uğramış, Günahsız ve suçsuz olanlar hariç) Hiç birine acımıyorum. 

Ne içeridekilere nede sürgündekilere. Zira Devlet varken, Devlet hayali kuranın akıbeti berbat olur. 

Ödeyeceği bir bedeli olduğu gibi bunun bir de vebali vardır.

İnşallah bu vebal mazlumun yakasına yapışmaz.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
suna
suna - 5 yıl Önce

kaç tane yürekli gazeteci var sizin gibi bunu yazacak? bence bir elin parmagını geçmez.