KRAL ÇIPLAK DEĞİL KRAL ÇIRIL ÇIPLAK

Değerli okuyucularımızdan yazılarıma uzun süre ara verdiğim için özür dileyerek başlamak istiyorum. Bundan sonra yazılarıma düzenli olarak devam edeceğimi belirtmek isterim. 
Evet, gelelim yazımıza, 16 yıl hüküm sürmüş bir hükûmetin ekonomi ile ilgili yaptıkları ve söylemlerini ele alacağım. Öncelikle; ekonomimiz maalesef ki bitti. Çöktü artık error veriyor. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ''çatı su alıyor onarmamız gerekiyor'' demesiyle kıyameti kopartan hükûmet, ekonomide iyi bir tablo göstermek için bu tarz olumsuz söylemlerin üzerinde durmadı bile.
Şimdi ben bir vatandaş olarak, Türkiye’de yaşayan bir birey olarak, bir esnaf olarak, bir istihdam sağlayıcısı olarak ve de bir gazeteci olarak diyorum ki; ekonomimiz bitmiş durumda.
Neden mi? Birkaç madde var. 
Bunlardan birincisi; çok hızlı büyüdük ve bu büyüme cari açığı da beraberinde getirdi. Tüketen ve hep borçlanan bir ülke haline geldik. Bu nedenle hükûmetimiz yavaşlama için düğmeye bastı.
Bir diğeri ise 2013 yılına kadar iyi seyreden ''teğet geçti'' denilen krizler de aslında iyi geçmemişti, teğet de geçmemişti. Sadece ötelendirildi. Alınan borç paralarla tabi ki... 
Şimdi bu borçların ödenme zamanı geldi. Eee her güzel yaşantının bir bedeli vardır elbet. Bu bedeli ödeme zamanı geldi. Gerek yapılan yanlış politikalar, gerekse ülkenin durumunu iyi gösterme çabaları bir yerlerde patlak verdi. Patlak lastikle daha ne kadar gidilir bilmiyorum ama bizler ülke olarak, hükûmet olarak, ekonomimizi iyi göstermek yerine; daha kalıcı ve çözüm odaklı işler yapmalıyız. 
Aksi takdirde Allah korusun, 2 yıl sonra komşu ülkelerimizden farkımız kalmaz. Komşuda yanan ateş bizleri de yakar.
Keza dolar ve altının yükselişi bu ateşi körüklüyor. Ekonomi bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’nin doların bu ateşinin kalıcı olmadığı sözünü de üzüntüyle karşılıyorum. Çünkü gecen yıl 3,60 seviyelerinde olan dolar, bugün 5 liraya dayanmış bulunuyor. Açıkçası daha da artacağını düşünüyorum. 
25 Haziran’da düzeleceğini ön gören hükûmetimiz, nasıl bir yol çizecek? Bunları da bizlerle paylaşırsa; bizler de öğrenmiş oluruz. Bizler çok iyi ekonomist değiliz elbet, ancak ekonominin kötüye gittiğini görmek için ekonomist olmamız gerekmiyor sanırım. 
Sağ olsunlar, hükûmetimiz ekonominin hep iyi olduğunu söyleyerek, büyüme oranları ve ihracat oranlarını bir bir açıklıyor. Ama hiç ithalata, borçlanmaya, dış borca değinmiyor.
4 yılda 430 bin esnaf iflas etmiş. Dış borçlanmamız 453 milyar dolar olmuş ve bunun 102 milyar doları bu yıl ödenecek. Merkez Bankamızda 30 milyar dolar bile kalmazken; nasıl ödenecek bu paralar?
Artık insanları kandırmak yerine açık açık anlatın yapılacak işleri, alınacak önlemleri, insanlara anlatın bu ülkenin halkından korkmayın!
İyi veya kötü; anlatın. Çünkü bu insanlar artık aptal değil. Türk milletinin aklıyla oynamayın. Sizi yıllardır koruyan, size destek veren insanları cahil, bilgisiz yerine koymayın. Bu yüzden artık çatınızı onarın. Ekonominin düzelmesini sağlayacak acil önlemlerinizi alın. 
Millete kredi vermek yerine, iş olanaklarını açın. Borcu borçla kapattırmayın. Onlara balık vermek yerine, balık tutmayı öğretin. Bu önlemleri almazsanız; Türk halkını gerçekten çıkılması zor bir kuyuya sokmuş olursunuz. 

80 milyon insanın vebalini alırsınız. Birilerinin artık sizlere; kralın çıplak olduğunu anlatması gerekiyor. Bu ben miyim? Tabi ki hayır!
Ama birileri, ekonomi ile ilgili bir şeyler söylerken onları dikkate alın. Damga vurmayın, ötekileştirmeyin, şucu bucu diye değil; vatanını, ülkesini seven bir birey olarak sizden rica ediyorum. 
Bu millet, yıllardır sizlere ülkeyi yönetme hakkı vermiş, yine verir. Ama bu ülkede artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Artık neyin değişmesi gerektiğini de siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.
Saygılarımla...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
erdal
erdal - 6 yıl Önce

yazıları düzenli yazacam dediniz ama yazmıyorsun. yalan söylemek yakıştı mı bilal bey??? :)